thumb image

Genel

ÜNİVERSİTEMİ BÖLME

Evrensel ve Birgün Gazetelerinde yayınlanan habere göre İstanbul Üniversitesi bileşenleri, üniversitelerinin bölünmesine karşı Beyazıt merkez bina ana kapısı önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Üniversitemi bölme” pankartı açan binlerce kişi sık sık “Fakülteme dokunma”, “Üniversiteler kökünden koparılamaz”, “Üniversiteler bizimdir YÖK’ün değildir”,”Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları attı. “Bakteri değiliz bölünerek çoğalamayız”, “İbni Sina hoştur ama bana ne”, “Kolay kazanmadık, bırakmayız” dövizleri açan öğrencilere Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Prof. Dr. Selçuk Erez, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Prof. Dr. Taner Gören de destek verdi.

‘BÖL YÖNET MANTIĞINI UYGULUYORLAR’

Eylemde ilk olarak konuşan, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, üniversitenin öğrencisiyle, çalışanıyla, akademisyeniyle bütün bileşenleriyle birlikte yönetilmesini istediklerini belirterek “Bugün hiçbir öğrencisine, çalışanına sorulmadan yukarıdan dayatılan bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız. Yukarıdan dayatılan bütün yasa tasarılarına karşıyız. Burada yapılan, tarihsel bağları koparmak, kökleriyle ilişkilerini bitirmek istiyorlar. Böyle yapınca daha kolay yöneteceklerini düşünüyorlar. Böl ve yönet mantığıyla istedikleri gibi yönetme imkanına sahip olacaklar. Buna izin vermeyeceğiz, üniversiteyi böldürmeyeceğiz” dedi.

‘İÜ ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMA ÖZELLİĞİNİ KAYBECEK’

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçapur: “Bu yasa tasarısı ile İstanbul Üniversitesi köklerinden ayrılmaya çalışılıyor. Dünyanın önemli üniversitesinin mensubu olmaktan gurur duyuyoruz. Bu bölünme ile İstanbul Üniversitesi araştırma üniversitesi olma özelliğini kaybedecek. Bu yasa tasarısı geçerse bilimsel hizmetler, hasta bakım hizmetleri, öğrencilerin eğitim hakları aksayacak. Üniversitemizi böldürmek istemiyoruz. İstanbul Üniversitesinin bir bütün olarak kalmasını istiyoruz.

istanbul-universitesi-ogrencileri-ve-akademisyenleri-bolunmeye-karsi-ayakta-455767-1.

‘TARİHİ KURUMA VURULACAK DARBE KABUL EDİLEMEZ’

İstanbul Tabip Odası’nın yeni başkanı Prof. Dr. Pınar Saip İstanbul Üniversitesi Bileşenleri adına yapılan basın açıklamasını okudu, Saip, “19 Nisan 2018 günü TBMM Başkanlığına verilen torba yasa önerisinin 7. maddesi ile İstanbul Üniversitesi’nin ilk fakültesi olan ve 191 yıldır sağlık ve eğitim hizmeti veren İstanbul Tıp Fakültesi, 1857 yılında kurulan Türkiye’nin ilk Orman Fakültesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Veterinerlik Fakültesi, kuruluş tarihi 1909 yılına dek uzanan Türkiye’nin ilk Diş Hekimliği Fakültesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Türkiye’nin ilk İşletme Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, 22.755 öğrencisi ile birlikte isimlerinden ve tarihlerinden kopartılmak isteniyor” diye konuştu.

Eğitim kurumlarının ekolleşmesini belirleyen faktörün köklü gelenekleri ve yapıları olduğunu belirten Saip, şöyle devam etti:

“Yüzlerce yıllık köklere sahip bu kurumu en eski fakültelerinden koparmak bu ekolün can damarlarını kesmek ve kimliksizleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir. İstanbul Üniversitesi araştırma üniversitesi niteliğini mevcut yapısıyla kazanmış, hizmet, eğitim ve araştırma işlevini başarıyla yürüttüğünü nesnel ölçütlerle kanıtlamış, yüksek nitelikte işlev gören bir kurumdur. Türkiye’nin uluslararası bilimsel literatüre en fazla katkı veren üniversitelerinden olan İstanbul Üniversitesi bu performansıyla son yıllarda dünya ölçeğinde yapılan üniversite sıralamalarına ülkemizden en ön sırada giren üniversite olmuştur. Dünyada bu sıralamalarda ölçüt olarak kabul edilen Web of Science veri tabanında yapılan basit bir tarama bu katkının en az %50 oranında üniversiteden koparılmak istenen fakülteler tarafından yapıldığını göstermektedir. Üniversite bünyesindeki fakültelerin yıllar içinde geliştirdiği sinerjiyle ortaya çıkmış olan bu bilimsel performansın, dünyada asla parçalanması düşünülmeyen köklü ve büyük üniversitelerle yarışacak düzeye getirilmesi için özellikle desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekirken, büyük zorluklarla mücadele ederek bu pozisyona gelmiş olan İstanbul Üniversitesi’nin kritik kütlesinin parçalara bölünmesi ülkeye hiçbir yarar sağlamayacağı gibi verilebilecek en büyük zararlardan biridir. Ülkemizde eğitim alanındaki eksiklerin dile getirildiği bir dönemde göz bebeği olan bu tarihi kuruma vurulacak bu darbe kabul edilemez.”

YÖK’ün aldığı kararın ilgili fakültelerle paylaşılmadığını ve karar alma sürecine muhatap edilmediğini söyleyen Saip, açıklamasına şöyle devam etti:

“Mezun ve mevcutlarıyla milyonlarca insanın kimliğini, değerlerini ve tarihini değiştiren bu kararı kabul etmiyoruz. Bu bölünme İstanbul Üniversitesi’ni yok etme projesidir. Ne İstanbul Tıp Fakültesinin, ne Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin, ne de başka bir fakültenin köklerinden koparılmasını, can damarlarının kesilmesini kabul etmeyeceğiz. Bu kurumların öğretim elemanları, öğrencileri, çalışanları olarak bizler, adımızın ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluğun bilincindeyiz. İstanbul Üniversitesi köklü tarihiyle Türkiye için eşi olmayan bir kurum olmasının yanı sıra Dünya’nın sayılı kurumlarından biridir. İstanbul Üniversitesi yüzlerce yıllık tarihi boyunca yüksek nitelikli insan gücünü yetiştirmiş, Osmanlı Devletine hizmet etmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini kurmuş, yapı taşlarını yetiştirmiştir. Bu derin kökler üzerinde çağdaş bilgi üretimini en yüksek düzeyde yapan, Dünya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’e giren, tarihinin derinliklerindeki kökleri ile güçlü, sağlam; yeni filizleri ile geleceğe uzanan, meyveler veren bir eğitim ve hizmet devidir.”

“Tarihin derinlerindeki kökleri üzerinde sürgün verip gelişen bu kurum, onu oluşturan ilk fakültelerinin kendisinden koparılması ile çökertilmek isteniyor” diyen Saip, “İstanbul Üniversitesi’nin tarihine tutunan kökleri koparılmak isteniyor. Bizler, bu yuvada yetişenler, yetiştirenler, alın terini bu kurumda hizmet için dökenler, hizmet alanlar, yüzlerce yıldır biriktirdiklerimizin her bir damlasının nasıl değerli bir mücevher olduğunu biliyoruz. Eğitim kurumlarının ekolleşmesini sağlayan bu kökler, bu birikimdir. Bu mücevheri bölemezsiniz. 300.000 e yakın öğrencisi, 8.000 öğretim üyesiyle, milyonları bulan mezunlarıyla, bu tarihin, bu değerin önünde biz kalkan olacağız. Bu tarih bizimdir, tarihi yeniden yazamazsınız. İstanbul Üniversitesi bizimdir, biz İstanbul Üniversitesiyiz” ifadelerini kullandı.

istanbul-universitesi-ogrencileri-ve-akademisyenleri-bolunmeye-karsi-ayakta-455768-1.

Saip, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Türkiye Büyük Millet Meclisine sesleniyoruz: Bu yasa tasarısını durdurun. Yüzlerce yıldır büyüyen ve büyüten bu çınardan elinizi çekin. Bilin ki bu çınar devrilirse altında önce siz kalırsınız. İstanbul Üniversitesi geçmişten geleceğe uzanan bir eğitim ve hizmet yıldızıdır. Bizler, bu yıldıza dönük saldırıları durdurmak için her türlü toplumsal, idari, hukuki yolları kullanacağımızı beyan ediyor, TBMM den bu yasa tasarısının geri çekilmesini talep ediyoruz. Eğitime yapılan bu ihaneti durdurun!”

“BU TASARI ÇEKİLMEDEN YERİMİZE OTURMAYACAĞIZ”

TTB yöneticisi Osman Öztürk, “Meclis’e sesleniyorum. Hiçbir pazarlıkta yokuz, bu tasarı çekilmeden de yerimize oturmayacağız! Eğer tepki gösterilmezse bu hafta içinde tasarının Meclis’ten geçecek. 190 yıllık tarihi olan fakülteleri, erken seçim kararıyla hepi topu 60 günlük ömrü olan bir hükümet köklerinden koparmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

CERRAHPAŞALILAR KENDİ EYLEMLERİNDEN SONRA BEYAZIT’A GELDİ

Fakülteleri İÜ’den bölünerek İbni Sina Üniversitesine bağlanması kararlaştırılan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri de okullarında yaptıkları kitlesel eylemin ardından Beyazıt’a geldi.

ÖĞRENCİLERDEN FORUM

istanbul-universitesi-ogrencileri-ve-akademisyenleri-bolunmeye-karsi-ayakta-455774-1.

Okullarının bölünmemesini isteyen öğrenciler forumlar düzenlemeye devam ediyor. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri Turan Emeksiz Anıtı önünde, İletişim Fakültesi öğrencileri de fakülte bahçesinde toplanarak okullarının bölünmemesi için nasıl bir yol haritası izlenilmesi gerektiğini tartıştılar. Saat 13.30’da İstanbul Üniversitesi ana kapısında yapılacak ve bütün fakültelerin katılımına açık olan forum ise ileri bir tarihe ertelendi.

Öte yandan, öğrenciler İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderilmek üzere bir dilekçe hazırladı. Öğrencilerin toplu olarak rektörlüğe ileteceği dilekçede İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün cevaplandırması için 7 soru bulunuyor.

istanbul-universitesi-ogrencileri-ve-akademisyenleri-bolunmeye-karsi-ayakta-455775-1.

Fotoğraflar: EVRENSEL, BİRGÜN, SOSYAL ARAŞTIRMALAR VAKFI

DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK

Demokrasi İçin Birlik; katılımcı ve çoğulcu yeni bir demokrasiyi, her türlü farklılığın tanındığı ve bu farklılıkların kamusal alanda yer bulduğu bir demokratik yaşamı hedefleyen, herkesin eşit ve çoğulcu bir anlayışla katıldığı, hiçbir siyasi görüş ya da partinin şemsiyesi altında olmayan bir birlik hareketidir.

BİZE ULAŞIN

[email protected]
www.demokrasiicinbirlik.com

© 2014-2024 DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK. Her Hakkı Saklıdır. dibNot | Demokrasi Sayacı | Demokrasi Forumu