WEBİZ TV/DİB ortak yayını “Herkes İçin Demokrasi” programının 19 Haziran Salı günü yayınlanan “Seçime Doğru” kuşağında, Sİnsan HAkları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri ile “OHAL’DE SEÇİM ORTAMI VE SURUÇ’TA YAŞANANLAR” üzerine konuştuk.
Söyleşiden bazı notları ve Program kaydını sizlerle paylaşıyoruz.
- Hasta tutsakların tedavisi bile OHAL nedeniyle engelleniyor.
- OHAL ortamında kısıtlanan özgürlükler, iradenin sakatlanması demek. Özgür seçim propagandası önündeki her türlü yasak seçmenin iradesini etkiliyor.
- Seçime doğru bir kara propaganda, yalan propaganda var. Gerçekleri öğrenmek için çok az şanslıyız. OHAL döneminde özellikle yerelde seçim çalışmalarını engellenmesi açısından çok başvuru alıyoruz.
- Medya belli aktörlerin sesini duyurabildiği bir mecra haline geldi. Gelişen bir olay hakkında gerçeklere ulaşmak için çok az mecra var elimizde.
- HDP başta olmak üzere tüm muhalafet partilerinin standlarına, seçim çalışmalarına saldırılar oldu. Bu saldırılar demokrasiye de saldırıdır.
- İktidar sıkıştığı her noktada şiddet diline başvuruyor. Bireysel silahlanma endişe verici. Gerginlik politikası sürüyor, kişibaşı izin verilen mermi sayısının artması bile bunu gösteriyor.
- Umarız Suruç benzeri olayların seçime kadar tekrarı yaşanmasın, seçime kadar elimiz yüreğimizde bekleyeceğiz. Biz artık yaşamak için bile savaştan bahsediyoruz, şiddet çok dilimize yerleşti.
- Biz yıllar boyunca özellikle Kürtlerin sinir uçlarına basılan çok olay yaşadık. İktidar “Bunlar PKK’li katli vaciptir” algısı yaratmaya çalışıyor. Dosyaya yayın yasağı gelmesi de olayın aydınlatılmayacağını gösteriyor.
- Suruç’ta yaşananlar, özellikle hastanedeki vahşet, iktidarın yeniden iktidar seçilmesi halinde yaşayabileceklerimizi de gösteriyor. Bu yaratılan bir gerilim, iktidar seçim sonucundan emin olmadığı için bir gerginlik yaratmaya çalışıyor.