thumb image

HAYIRlı Haberler

DEMOKRASİ KÜRSÜSÜ AVCILAR’DA

DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK, AVCILAR’DAKİ DEMOKRASİ KÜRSÜSÜNDE HALKI SARAY REJİMİNE KARŞI ORTAK MÜCADELEYE ÇAĞIRDI

Demokrasi için Birlik’in (DİB) halkın yakıcı sorunlarını gündeme getirmek için İstanbul’un çeşitli meydanlarında kurduğu Demokrasi Kürsüsünün dördüncüsü 16 Temmuz Cumartesi günü Avcılar’da halkla buluştu.

“Yoksulluk, Yolsuzluk, Yağma, Yasak!.. Bu karanlığı Halkın Ortak mücadelesi Yenecek” başlığıyla kurulan Kürsü’de “Ülkede, milyonların yoksulluk sınırının altında yaşadığı, asgari ücretin açlık sınırına ulaşamadığı işsizliğin gün be gün arttığı, ek zamların kimsenin karnını doyurmadığı ağır bir ekonomik buhran vurgulanarak yurttaşlarını öğüten mafya, kara para, uyuşturucu, sermaye tarikat işbirliğine dayanan bu sistemin halkın ortak mücadelesiyle baştan aşağı değişmesi” gerektiğine vurgu yapıldı.

Avcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Fatih Emek ve Demokrasi güçlerinin katkısı ile gerçekleştirilen Kürsü’ye CHP, EMEP, HDP, Halkevleri, TİP, İstanbul Karslılar Derneği, Belediye iş, DİSK Gıda iş, Tüm Bel-Sen, Avcılar Esnaf ve Şoförler Odası kurumsal ve kitlesel olarak katıldı.

Kürsü alanında Madımak Katliamı ve Gezi direnişinde kaybettiğimiz yurttaşların fotoğraflarının yer aldığı serginin açılışının ardından DİB Koordinasyon üyesi Levent Tüzel tarafından açış konuşması yapıldı. Kürsüde Gıda İş örgütlenme uzmanı Cihan Sezer, öğrenci Kaan Biçici, Emekli işçi Nermin Kılıç, DİB koordinasyon üyesi Murat Akbaş, İstanbul Karsılar Derneği Başkanı Fevzi Laçin, DİB Koordinasyon üyesi Nesteren Davutoğlu – Suriyeli mülteci Adem Maarastawi, Bakırköy Kent Savunmasından DİB Meclis üyesi Zühal Kaygusuz – Halkevleri’nden Samut Karabulut’un yanı sıra yurttaşlar söz aldı.

Eylemin ardından okunan basın açıklamasında;

“Ekolojik kriz, gıda sorunu, geçinme sorunu, barınma sorunu, geleceksizlik bütün bunların ardında kapitalizmin doymak bilmeyen iştahı ve yağmacı Saray rejimi var. Yurttaşlarını öğüten bu sistemin yamanacak, tedavi edilecek, düzeltilecek hiçbir yanı yok.

Toplumun ihtiyacı baştan aşağı yenilenme, kamu kaynaklarının halk için kullanılacağı, gelirin adil bölüştürüleceği, doğadan ve emekten yana barışçı, laik, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, eşit yurttaşlığın, yerel ve katılımcı bir demokrasinin hayata geçeceği yepyeni bir ülke. Bu yeniden kurma iradesini yaratmak ise, ancak, temel gücün halk olacağı bir halkçı seçenekle mümkün.

Bu seçeneğin hayata geçebilmesinin yolu halkın yakıcı sorunları etrafında ortak bir mücadele hattını oluşturmak. Bu doğrultuda; Temel tüketim ürünleri ve hizmetlere yapılan zamların durdurulması, Ücretler ve maaşlara enflasyon üstünde ve büyüme oranı yansıtılarak artış yapılması, Siyasi yargılamalar, yasaklar, sınır ötesi operasyon hazırlıklarının derhal sonlandırılması için ortak mücadele yükseltilmelidir” denildi.



Demokrasi Kürsüsünde DiB adına okunan basın bildirisi:


YOLSUZLUK, YOKSULLUK, YAĞMA, YASAK!

BU KARANLIKTAN ANCAK HALKIN ORTAK MÜCADELESİ YENECEK

 

Ülke, milyonların yoksulluk sınırının altında yaşadığı, asgari ücretin açlık sınırına ulaşamadığı işsizliğin gün be gün arttığı, ek zamların kimsenin karnını doyurmadığı ağır bir ekonomik buhran içinde.

Barınamıyoruz, eğitim ve sağlık hakkımızı kullanamıyoruz, yarınımızı bilemiyoruz.

Enflasyonla ekonomik krizin yükü, emekçilere, yoksulların sırtına bindiriliyor. Bir avuç insan zenginleşirken, toplumun büyük çoğunluğu görülmemiş bir hızla yoksullaşıyor.

Yağmurlar bereket değil felaket getiriyor. Orman yangınları, kuraklık, yok edilen tarım alanları, yaşanan iklim krizi milyonları sefalete sürüklüyor.

Tarikat savaşları, devletin içine yuvalanmış çetelerin savaşları, her gün ortaya dökülen tonlarca pislik yalnızca midemizi bulandıran ifşaatlar değil, kamu kaynaklarının kimlere aktarıldığının da göstergesi.

Nereden baksanız karşınıza kapitalizmin, sermayenin çıkarlarını savunan Saray rejiminin yarattığı karanlık çıkıyor.

Seçim yaklaşırken, AKP iktidarı boyunca kamu kaynaklarını yağmalayanları, ihale çetelerinin zengin ettiklerini, çifte maaşlıları, ayrıcalıklarını, zenginliklerini korumak için “cepheye” çağıran Saray, yumurtayı sütü bir yana bıraktık, ekmek bile almaya zorlanan, günlük olarak hayatta kalmaya çalışan yurttaşlara sabır vaaz ediyor.

Oysa sabır taşı çatlayalı çok oldu. Nereye adım atsak çamura saplanıyoruz.

İKTİDAR ELİYLE OLUŞTURULAN ŞİDDET ORTAMI

Muhalifleri sindirmek, halkın itirazlarını susturmak için iktidar tarafından yaratılan şiddet ortamı, sağlık çalışanlarına, kadınlara, göçmenlere, LBGTİ+ bireylere yönelik saldırganlığa dönüşüyor.

Her muhalif güce yöneltilen şiddet dili ile birlikte piyasaya teslim edilen, sadece cebinde parası olanın yararlanabildiği sağlık sistemindeki çöküş de sağlık çalışanlarının hayatına mal oluyor.

İktidar yenildiğinin farkında. Bir yandan operasyonlar, basın ahlak ilkelerini yenileme adı altında yeni sansür yasaları gündeme getirilirken, AKP iktidarıyla büyüyen cemaatlere, yolsuzluk çetelerine, “Saray kaybederse siz de kaybederseniz” denilerek yağma, uyuşturucu ve kara parayla beslenen enkaz ayakta tutulmaya çalışılıyor.

Dün altıncı yılı dolan “15 Temmuz Allahın lütfu darbesi, AKP yandaşlarının zenginliklerine zenginlik kattı. Ağır insan hakları ihlalleri ve baskı ortamının yanı sıra el konulan şirketler, en üst düzey kamu otoritelerinin yönettiği “FETÖ Borsası” azalan pastayı büyüttü, ancak deniz bitti. Yağma düzeni her yanından çatırdıyor.

EŞİT ADİL ÖZGÜR VE BARIŞÇI BİR GELECEK ANCAK HALKIN GÜCÜYLE KURULABİLİR

Ekolojik kriz, gıda sorunu, geçinme sorunu, barınma sorunu, geleceksizlik bütün bunların ardında kapitalizmin doymak bilmeyen iştahı ve yağmacı Saray rejimi var. Yurttaşlarını öğüten bu sistemin yamanacak, tedavi edilecek, düzeltilecek hiçbir yanı yok.

Toplumun ihtiyacı baştan aşağı yenilenme; kamu kaynaklarının halk için kullanılacağı, gelirin adil bölüştürüleceği, doğadan ve emekten yana barışçı, laik, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, eşit yurttaşlığın, yerel ve katılımcı bir demokrasinin hayata geçeceği yepyeni bir ülke. Bu yeniden kurma iradesini yaratmak ise, ancak, temel gücün halk olacağı bir halkçı seçenekle mümkün.

Bu seçeneğin hayata geçebilmesinin yolu halkın yakıcı sorunları etrafında ortak bir mücadele hattını oluşturmak.

Bu doğrultuda;

Temel tüketim ürünleri ve hizmetlere yapılan zamların durdurulması,

Ücretler ve maaşlara enflasyon üstünde ve büyüme oranı yansıtılarak artış yapılması,

Siyasi yargılamalar, yasaklar, sınır ötesi operasyon hazırlıklarının derhal sonlandırılması

için ortak mücadele yükseltilmelidir.

Demokrasi İçin Birlik

16.07.2022

DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK

Demokrasi İçin Birlik; katılımcı ve çoğulcu yeni bir demokrasiyi, her türlü farklılığın tanındığı ve bu farklılıkların kamusal alanda yer bulduğu bir demokratik yaşamı hedefleyen, herkesin eşit ve çoğulcu bir anlayışla katıldığı, hiçbir siyasi görüş ya da partinin şemsiyesi altında olmayan bir birlik hareketidir.

BİZE ULAŞIN

[email protected]
www.demokrasiicinbirlik.com

© 2017 DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK. Her Hakkı Saklıdır. dibNot | Demokrasi Sayacı | Demokrasi Forumu