OVP, HALKI YOKSULLAŞTIRMA PROGRAMIDIR. TEK YOL ORTAK MÜCADELEYE SARILMAK!
Saray Rejimi’nin ilan ettiği Orta Vadeli Program (OVP) NEDİR?
- Yüksek enflasyonu; halkın gelirlerini, ihtiyaçlarını borçlanarak karşılama olanaklarını ve toplam iç talebi kısarak düşürmeyi amaçlayan bir halkı yoksullaştırma planıdır.
- Ülkeyi sıcak para cennetine çevirme, yabancı sermayeyi cezbetme adına işçi sınıfını kurban sunağına yatırma girişimidir.
- Sermaye çevrelerinin çıkarlarını önceleyen yerli ve milli bir IMF programıdır.
KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN ÇIKARLARI İÇİN TOPLUM EKONOMİK YIKIMLA KARŞI KARŞIYA BIRAKILIYOR
İşçi ücretlerini reel olarak azaltıp şirket kârlarına rekorlar kırdırmayı ve negatif faizli kredilerle iktidarın öncelikli destekçisi durumundaki sermaye gruplarına kaynak transferi gerçekleştirmeyi hedefleyen sözüm ona “heterodoks” politikaların küçük bir azınlığın çıkarları adına toplumun çoğunluğunu bir ekonomik yıkımla karşı karşıya bıraktığı artık çok daha iyi anlaşılıyor.
- Bütçe açıklarının rekor kırması gerekçe gösterilerek okullarda ücretsiz öğle yemeği verilmesi uygulaması iptal edildi.
- Kur şoklarının ve fırsattan istifade gerçekleştirilen tekelci zamların tetiklediği pahalılık dolayısıyla asgari ücret bir kez daha açlık sınırının altına geriledi,
- Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 45 bin liraya yaklaştı. Kontrol altına alınamayan kiralar yüzünden büyük bir barınma krizi yaşanıyor.
- Şirket ve banka karları rekor kırarken servet vergisini gündeme getirmek yerine bütçe açıkları bir kez daha dolaylı vergilerin oranları artırılarak karşılanmak isteniyor.
- Mazotun 40 lirayı geçmesi tarımsal üretimi tehdit ediyor, nakliye giderleri yüksek enflasyonu kemikleştiriyor.
EKONOMİDE RASYONALİTEYE DÖNMEK HALK İÇİN NE ANLAMA GELİYOR
Sermaye çevrelerinin ve hatta kimi sözde muhaliflerin göz bebeği Mehmet Şimşek ve ekibi tarafından hazırlanan Orta Vadeli Program, kapitalist “rasyonalite” gereği halkın sorunlarını halkı daha da yoksullaştırarak çözme iddiasında.
- Yeni dönemde emekçilerin ücretleri belirlenirken geçmiş enflasyon değil hedeflenen enflasyon verileri göz önünde bulundurulacak. Dolayısıyla ücretlere yapılan zamların geçmiş dönem kayıplarını telafi edebilmesi mümkün olamayacak. Mayıs ayında TÜİK verilerine göre bile %75’e kadar çıkması beklenen yüksek enflasyon koşullarında bu uygulamayla emeğin milli gelirden aldığı pay yeniden şok edici bir düşüş yaşayacaktır.
- Emekçiler açısından tek fiili iş güvencesi uygulaması olan kıdem tazminatının bir tür emeklilik fonuna dönüştürülmesi ve işçiye işten çıkarma durumunda tazminat ödenmemesi planlanıyor. İç talebin %70 oranında kısılmasını hedefleyen program, küresel ticari iklimden dolayı ihracatta da hızlı bir artış yaşanmasının mümkün olmadığı koşullarda işsizliğin hızlıca artmasına yol açacak ve kıdem tazminatının “tamamlayıcı emeklilik sistemi” adı altında fona dönüştürülmesi sermayenin 50 yıllık rüyasının gerçekleşmesi anlamına gelecek. Esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasına dair vurgular da artan işsizliğin sermaye açısından bir fırsata dönüştürülmesini hedefliyor.
- Maden şirketlerinin doğayı daha hızlı talan edebilmesinin koşulları da OVP ile hazırlanıyor. Maden arama faaliyetlerinin kamu yararına faaliyet olarak tanımlanması ve maden yatırımlarının kamu güvencesine alınması yeni Akbelen’lerin gündeme gelmesini teşvik edecek.
Yerel seçimler öncesinde daha fazla sömürüye ve daha fazla doğa talanına teşvik anlamına gelen bir programın fütursuzca ortaya konabilmesi halk muhalefetinin ve demokrasi güçlerinin ortak mücadeleye davet edilmesi olarak ele alınmalıdır.
Seçim sonuçlarından hız alan iktidarın halkın yaşamını Orta Vadeli Program çerçevesinde daha da çekilmez hale getirebilmesinin önüne ancak halkın kendi örgütlü gücü ve yükselteceği demokratik mücadelesi geçebilir.
Demokrasi için Birlik
