İmralı’dan beklenen açıklama geldi. Abdullah Öcalan, kurucusu olduğu PKK’nın silahları bırakması, kongre toplayıp örgütü feshetmesi çağrısını yaptı. Ardından PKK yürütme komitesi de bu çağrıya olumlu yanıt olmak üzere ilk etapta ateşkes ilanı ile kongrenin toplanabilmesi için demokratik adımların atılması ve hukuki düzenlemelerin yapılmasını beklediklerini açıkladı.
Böylelikle Ekim ayında Bahçeli’nin çağrısıyla kamuoyuna duyurulan ve Kürt meselesinin çözümünde yeni bir sürecin başlangıcı olarak nitelenip beklentiler doğuran bu gelişmelerde ilerlemeler görülüyor.
Abdullah Öcalan ile devlet yönetimi arasında 1993 de başlayan bu görüşmelerin son olarak 2015 de hayli yol almasına rağmen kesintiye uğradığı hafızalarımızda. 50 yıllık çatışmalı bir sürecin bütün bir toplumda açtığı yaralar ve tahribatın onarılması; öncelikle çatışmanın sonlandırılarak barış ortamı için alan açılması ve ardı sıra Kürt halkının eşit haklar, özgürlükler ve demokratik bir toplumda ortak yaşam taleplerinin yanıtlanmasına dönük düzenlemelerin yapılmasını içerir bir çözüm yoluna girilmesi ortak beklentimizdir. Dolayısıyla devlet yönetiminin yeniden bu beklentinin istismarına, provoke edilmesine izin vermeden, hızlı adımlar atmasına ihtiyaç vardır.
Bu doğrultuda Öcalan çağrısının sözlü iletilen bölümünde yer alan, çağrının yanıt bulması ve pratiğe geçmesi için gerekli demokratik ve hukuki düzenlemelerin yapılması yönünde çalışmaları duymak istiyoruz. Bu yeni sürecin bütün toplum ve halk kesimleri açısından doğru anlaşılması, sahiplenilmesi ve katılımı için ne yapılmak istendiğinin, hangi adımların nasıl bir plan dahilinde atılacağının şeffaf biçimde halka açıklanması; meclis ve meclis dışı siyasi, toplumsal çevrelerle paylaşılması gerekecektir. Geçmiş yaşanmış tecrübelerin yarattığı güvensizliğin ve ülkenin içinde bulunduğu demokrasi dışı uygulamaların kaynağında yer aldığı tereddüt ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması görevi iktidarın omuzundadır.
Bu açıdan halkımızın yakıcı ihtiyaç duyduğu barış ve demokratikleşme, siyasi bir istismara kurban edilmeden düzenlemeler hızla hayata geçmeli, toplumda hissedilir bir destek ortaya çıkartılmalıdır. Şimdiye kadar çoklukla dile getirildiği gibi seçilmiş siyasiler ve yerel yöneticilerin serbest bırakılması, kayyım gibi uygulamaların geri alınması ve eski hale getirilmesi, KHK uygulamalarıyla işinden, görevlerinden edilmişlerin hakkının iade edilmesi, mecliste yasal hazırlıklar için düzenlemeler yapılması gibi adımlar atılmalıdır.
Ekmek, Barış ve Özgürlükler, uğruna verilen mücadeleler sonucunda elde edildi ve öyle olmaya devam ediyor. Ülkemizin yeniden böylesi bir beklenti ve tartışma gündemine girmiş olması halklar ve emekçiler sahip çıktığı ölçüde gerçekliğe kavuşacaktır. Bu nedenle görev hepimizde; barış çağrılarının çözüm ve demokratikleşmeyle, halkların eşit özgür yaşamıyla gelişip yanıtlanması için sesimizi gücümüzü ortaya çıkartmalıyız.
Demokrasi için Birlik, var oluş gerekçesinde yer alan barışa ve demokrasiye kavuşmuş bir ülke mücadelesinde herkesi sorumluluk almaya ve çaba sarf etmeye davet ediyor.