Referandumda oylanacak Anayasa değişikliği ile; yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağı, hukuk devletinin ortadan kalkacağı, Meclis’in devre dışı bırakılacağı, halkın iradesinin tek kişiye teslim edileceği totaliter bir rejim hedefleniyor. Türkiye’nin çoğulcu toplum yapısına ters düşen, demokrasinin ölümü anlamına gelen tek adam rejimine Demokrasi İçin Birlik olarak “HAYIR” diyoruz.
BİZ VARIZ… Kadınlar, gençler, Aleviler, emekçiler, LBGTİ bireyler her inanç grubundan, her etnik kimlikten, her siyasi görüşten insanlarız. Çoğulcu ve katılımcı demokrasi hedefi arkasında el ele veren farklı kesimlerden yurttaşlarız. Demokratik değerler çerçevesinde, barış ve refah içinde, farklılıklarımızın zenginliğiyle yaşamak umudundan vazgeçmeyeceğiz.
Meşruiyeti yok
Anayasa değişikliği daha tartışılmaya başlandığı andan itibaren meşruiyetini yitirdi.
Meşru değil çünkü bir toplumsal mutabakat metni olan Anayasa, halkın bilgi sahibi olmasına fırsat verilmeden, uzlaşma aranmadan yapılıyor.
Meşru değil çünkü fikir, ifade, basın, gösteri özgürlüklerinin tümüyle kısıtlandığı, milletvekillerinin, gazetecilerin hapiste olduğu OHAL, baskı ve savaş ortamında kapalı kapılar ardında yapılıyor.
Halkın özgür iradesi oluşamıyor
Toplumda etnik ve dinsel ayrışmaları ortadan kaldıracak, bir arada yaşamı sağlayacak yerde, toplumu daha da kutuplaştıracak bir anayasa yapılıyor.
Ülkedeki farklı kesimler, farklı düşünceler dışlanıyor.
Demokrasinin en temel kuralları çiğneniyor.
Özgürlük, eşitlik, kardeşlik, adalet, temsil adaleti, sosyal adalet gibi değerler siliniyor.
Oysa Türkiye’nin acilen normalleşmesi lazım. Bu ancak uyum, istikrar, uzlaşma ve demokrasi ile olur; tek adam yönetimi istikrarsızlık, gerilim, çatışma üretecek. Bu ne AKP’ye oy verenlerin, ne de karşı çıkanların meselesi.
Bu memleket meselesi!
Ülkenin sorunlarına çare değil
Ülkenin temel sorunları nedir? Artan yoksullaşma, korkunç boyutlardaki işsizlik, gelecek kaygısı, içte çatışma, bombalama, bölgede dibine kadar batılan savaş. Ülkeyi boğan bu sorunlar 15 yıl önceki koalisyondan kaynaklanmadı. AKP tek adam rejimiyle çözeceğini söylediği bütün sorunları, kendi iktidarında yarattı.
Halkın hak ve özgürlüklerini tümüyle ortadan kaldıran, işçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, kadınların taleplerini yok sayan tek adam rejimi, ülkemizin sorunlarını çözme potansiyeli ve amacı taşımıyor. Anayasa değişikliği yangından mal kaçırıyormuş gibi yapılıyor ki, yarın canı yananlar, yoksulluk canına tak edenler, haksızlığa uğrayanlar hiç sesini çıkaramasın.
Kimse Bu Kadar Yetkiye Sahip Olmamalı
Her kim seçilirse seçilsin bu yetkileri kullananlar ancak diktatör olabilir. Oysa bu topraklarda Osmanlı döneminden beri demokrasi tarihi tek adamın yetkilerini sınırlamak ekseninde gelişti. Kuvvetler ayrılığının tarihi Cumhuriyet’ten bile eski. Tek adam yönetimi Türkiye’nin geleceği, huzuru, kalkınması, istikrarı açısından kesin bir geri dönüş.
Bu halk tek adam rejimini kabul etmeyecek!
Çünkü yasaları veto edebildiği gibi, lideri olduğu partinin milletvekillerini seçen ve Meclis’i feshetmeye karar verebilen Partili Cumhurbaşkanı, Meclis üzerinde tam ve mutlak bir vesayete sahip.
Çünkü tek adam rejiminde hesap verme yok. Cumhurbaşkanı ve atayacağı Bakanlar Kurulu hakkında yasama ve yargı denetimi devre dışı bırakılmış; hesap vermeyecekler. Rüşvet, yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik artacak.
Çünkü Cumhurbaşkanının hem kendi atamaları, hem de vesayeti altındaki Meclis çoğunluğunun desteği ile HSYK üzerinden yargıyı da kontrol edeceği bir kuvvetler birliği uygulaması öngörülüyor.
Oysa baskıcı olmayan bir iktidarın temel şartı, birey özgürlüklerinin ve azınlıkta kalanların haklarının korunmasıdır. İktidar mutlaklaşmamalı, bir sınırı olmalı, onu aşamamalı. Bu nedenle halkın çoğunluğunun desteğini almış olsa bile, iktidarın gücünün siyasal iktidardan tamamen bağımsız, güçlü kurumlar ve yapılar eliyle dengelenmesi ve denetlenmesi zorunlu.
Demokrasi İçin Birlik olarak, bütün demokrasi güçlerini özgürlük, eşitlik, kardeşlik, temsil adaleti, sosyal adalet ve barış için Demokrasi Seferberliği’ne çağırıyoruz.
Mahallelerimizde, işyerlerimizde, okullarımızda “Hayır” çalışmalarını örgütleyelim.
Aramızda bağ kurmak, birleşmek ve hayır diyecek güç olmak üzere Demokrasi İçin Birlik web sayfası üzerinden iletişime geçelim.
Anayasa değişikliği derhal geri çekilmelidir.
İçte ve dışta savaş siyasetinden hemen vazgeçilmelidir, bölgede ve ülkede barışçı bir politikaya geri dönülmelidir.
OHAL kaldırılmalı, Türkiye’yi normalleştirecek demokratik adımlar acilen atılmalıdır.
Demokrasi İçin Birlik
Herkes İçin Demokrasi